728x90 AdSpace

Haberler

19 Ekim 2014 Pazar

Harpten Kaçan Askerler

Mehmed Arif Bey hatıralarında diyor ki:
Fakir (Mehmed Arif) çadırda iken gelen kurşunlar, hücumun merkeze doğru döndüğünü bize anlatmıştı. Bir iki saat o şekilde uzaktan kurşunla selamlaştıktan sonra, akşama doğru merkez üzerine hücum şiddetlendi. (Erzurum-Deveboynu muharebesi, 4 Kasım 1877). Düşmanın merkeze kastı anlaşılınca, merkezin ilerisinde ve Uzunahmed köyünün üstündeki tepede Diyarbekir redif miralayı Ahmed Bey kumandasında bulunmakta olan üç taburu takviye etmek için merkezden üç tabur daha gönderilmişti.
Bu sırada ne olduysa oldu! Düşman daha hayli mesafe uzakta iken tepenin üstündeki taburlarımızın hep birden tepeden aşağı patır kütür dökülmekte ve geriye doğru kaçmakta oldukları görülmesin mi!.. Bizim olduğumuz yerde bulunan taburlar, düşmanın tepeye çıktığını, bizim askerin aşağı döküldüğünü gördükleri gibi, sirayet eden korku sebebiyle ürkerek bulundukları hattan geriye doğru hep birden kaçışmaya başladılar.
Askerin muharebeden kaçma meselesi gayet acayiptir. Güya ki cümlesi bir his ve bir kalbe malikmişler gibi aynı şeyi yaparlar. Sanki hepsinin kalbi elektrik cereyanı gibi manevi bir bağla birbirine bağlıdır. On bin nefer de olsa bir dakika ve bir anda muharebeden yüz çeviriyorlar. Zabitler (subaylar) de o kalabalığın arasına karışıp beraberce koşup gidiyorlar. Askerle beraber kaçan zabıtanımız, askeri sebata sevk edenlerden daha çoktur!
Muhtar Paşa’nın beraberce alıp götürdüğü taburların birisi, “İleri!” kumandasıyla, düşmanın bize doğru gelmekte olan kuvvetinin üzerine yürütüldü. Bu sırada taburun binbaşısı Ramazan Ağa, kafasını ve belden yukarısını bir büyük taşın arkasına sokarak askerine “İleri!” kumandası veriyormuş. Binbaşının bu halini gören Kumandan (Ahmed Muhtar) Paşa, dayakla cezasını vermek için üstüne doğru giderken, kabasına rastlayan bir düşman kurşunuyla Binbaşı Ağa yere serilmiş. Bu sebeple hakikatin intikam eline düşmekle Muhtar Paşa’nın dayağından kurtulmuş.
Şimdi binbaşı cenaplarının bu halini gören askerde yürek mi kalır? Sonra o askerden bir cesaret mi beklenir? Zabıtanın gösterdiği korkaklık yüzünden askerin kalbi alt-üst olmaz mı?..
Başımıza Gelenler, s.599-600. 27
  • Blog Yorumlar
  • Facebook Yorumlar

0 yorum:

Yorum Gönder

Item Reviewed: Harpten Kaçan Askerler Description: Rating: 5 Reviewed By: abuzer
Scroll to Top